İsviçre İslam Toplumu'nun 13 Ocak 2024 tarihinde düzenlediği "Düşüncenin Özü" başlıklı program, Liechtenstein, Olten ve Wohlen olmak üzere üç farklı bölgede gerçekleştirildi. Toplamda 200 kişinin katılımıyla gerçekleşen bu etkinlik, katılımcılardan aldığı olumlu geri dönüşlerle, verimli ve faydalı bir platform olarak öne çıktı.

Etkinliğin ilk konusu olan „Sanal ve Gerçeklik Arasında Yaşam“, İsviçre İslam Toplumu Başkanı Abdullah Kasapoğlu tarafından Liechtenstein’da işlendi ve insanlığın en büyük arzusu olan huzur ve mutluluk üzerine yoğunlaştı.

Kasapoğlu, insanların mutluluk arayışlarının genellikle dışsal değişikliklerle başladığını belirtti: İyi bir tatil, değerli arkadaşlar, başarılı bir kariyer. Ancak, asıl mutsuzluğun kaynağının içsel dünyamızda yattığını ve içsel bir yolculuk yapmadan gerçek mutluluğun yakalanamayacağını vurguladı. İnsanoğlunun yapısının bu içsel yolculuğa dayandığını, duyarlılığımızın ve duygularımızı tanımak, onlarla yüzleşmek gerektiğinin altını çizdi.

Başkan Kasapoğlu, dış yaşantımızın ve fiziksel görünümümüzün düşüncelerimizi, düşüncelerimizin de duygularımızı etkilediğine dikkat çekti. Bu zincirleme etkileşim içinde, duygularımızı rahatlatmadan düşüncelerimizi düzenlemenin, düşüncelerimizi rahatlatmadan da fiziksel durumumuzu ve dış dünyayla olan ilişkilerimizi düzenlemenin mümkün olmadığını anlattı. Her insanın içinde kendine özgü bir vicdan sesi olduğunu ve bu iç sesin, iç varlığımızın ne istediğini, nerede ve nasıl bulacağımızı bilebileceğini belirtti.

İkinci konu, „Wer trifft meine Entscheidungen?“ (Kararlarımı Kim Veriyor?), İsviçre İslam Toplumu Gençlik Başkanı Fevzi Yükseldi tarafından sunuldu. Yükseldi, manipülasyonun sadece politika ve medyada değil, aynı zamanda televizyon programlarında, reklamlarda, kitaplarda ve hatta bilimsel araştırmalarda nasıl yer aldığını anlattı. Televizyon ve reklamların bireylerin düşünce ve davranışlarını nasıl etkileyebileceği, kitapların ve akademik çalışmaların toplum üzerindeki ince etkileri üzerinde duruldu.

Yükseldi, manipülasyonun sadece açık ve doğrudan yöntemlerle değil, ayrıca bilinçaltına yönelik ince ve gizli tekniklerle de yapıldığını vurguladı. Bu bağlamda, katılımcılara, manipülasyonun çeşitli yüzlerini tanımaları ve bu tür taktiklere karşı dikkatli olmaları konusunda bilgiler verildi. Ayrıca, manipülatif mesaj ve içeriklerden korunmanın yolları, kritik düşünme ve sorgulayıcı bir yaklaşımın önemi üzerinde duruldu.

Son olarak, „Balance des Lebens“ (Hayatın Dengesi) başlıklı üçüncü konu, İsviçre İslam Toplumu İrşad Başkanı Burhan Yıldız tarafından Wohlen’da işlendi ve hayatımızda önceliklerimizi nasıl belirlememiz gerektiği üzerine odaklandı.

Yıldız, hayatta önceliklerimizi belirlerken, İslam’ın bize sunduğu rehberlikten yararlanmanın önemini vurguladı. İslam’ın hayatımızda dört temel sütun üzerine odaklandığını belirtti: 1. İman (Glaube), 2. Aile (Familie), 3. İş (Ibadah – kulluk anlamında), ve 4. Toplum (Ummah – Gemeinschaft). Her bir sütunun hayatımızda nasıl bir rol oynadığını ve bu dengenin sağlıklı bir yaşam için ne kadar önemli olduğunu vurguladı.

Bu üç farklı etkinlik, sosyal, psikolojik ve kültürel açılardan zenginleştirici bir içerik sunarken, İsviçre İslam Toplumu’nun Başkanları tarafından verilen derinlemesine bilgilerle katılımcılara günümüz dünyasının zorluklarına karşı daha donanımlı olma imkanı sağladı.

Bu etkinlik, İsviçre İslam Toplumu’nun toplumun geniş kesimlerine ulaşarak, önemli sosyal ve kültürel meselelerde farkındalık yaratma ve bilinçlendirme çabasının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Üç farklı bölgede gerçekleştirilen programlarla, çeşitlilik ve kapsayıcılık açısından da örnek bir etkinlik oldu.

İsviçre İslam Toplumu
Gençlik Teşkilatı